3824 Ebu’t-Teyyâh şöyle demiştir: Ben Enes (radıyallahü anh)’ten işittim, şöyle diyordu: Mekke’nin fethi günü Rasûlüllah, yeni müslümân olan Kureyş büyüklerinden her birine (gönüllerini Müslümanlığa alıştırmak için Huneyn ve Hevâzin ganimet mallarından yüzer deve gibi, Ensâr’ın nail olmadığı) bol pay vermişti. Ensâr’dan bâzı kimseler bunu görünce, sebebini ve hikmetini anlamayarak:
— Vallahi şu işe muhakkak hayret edilir: Kılıçlarımız henüz Kureyş kanı damlatırken, kazandığımız ganimetlerimiz Kureyş eşrafına geri döndürülüyor, dediler.
Onların bu sözleri Peygamber’e ulaşınca, Ensâr’ı da’vet etti. Enes dedi ki: Peygamber onlara:
— “Sizden bana erişen sözler nedir?” diye bunun mâhiyetini sordu.
Ensâr da yalan söylemez olduklarından:
— Sana erişen bu sözleri biz söyledik, dediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de:
— “Diğer insanlar aldıkları ganimet mallarıyla evlerine dönüp giderlerken, sizler de Allah’ın Rasûlü ile evlerinize dönüp gitmenizden razı olmaz mısınız? Eğer Ensâr bir dere veya dağ yoluna girseler, muhakkak ben Ensâr’ın dere yoluna yahut dağ yoluna girerdim” buyurdu.