"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 3675

3675 Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Sa’d ibnu Muâz umre yapmak için Mekke’ye gitmişti. Abdullah dedi ki: Mekke’ye vardığında Ebû Safvân, Umeyye tu’bnu Halefin evine inmiş, ona konuk olmuştu. Umeyye de (ticâret) için Şam’a gittiğinde Medîne’ye uğrar, Sa’d ibn Muâz’a konuk olurdu. (İkisi arasında bir dostluk vardı.) Umeyye, Sa’d’a:

— Biraz bekle! Gündüz yarı olduğu ve insanlar kuşluk uykusuna daldığı zaman git Ka’be’yi tavaf et, dedi.

Sa’d bu suretle hareket edip vaktinde tavafa başladı. (Umeyye, Sa’d’la beraber bulunduğu) bu sırada Ebû Cehl çıkageldi ve:

— Ka’be’yi tavaf eden şu adam kimdir? diye sordu. Sa’d da:

— Ben Sa’d ibn Muâz’ım, dedi. Ebû Cehl:

— Ey Sa’d, sen Ka’be’yi emniyetle tavaf ediyorsun. Halbuki siz (Medîneliler) Muhammed’le sahâbîlerini sığındırıyorsunuz (onlara yardım ediyorsunuz)! dedi.

Sa’d:

— Evet öyledir, diye Ebû Cehl’i karşıladı ve aralarında bir çekişme ve husûmet başladı. Bunun üzerine Umeyye, Sa’d’a:

— Ebû’l-Hakem’e (Ebû Cehl’e) karşı sesini yükseltme! Çünkü o, Mekke vâdîsi halkının seyyididir, dedi.

Sa’d-ibn Muâz, Ebû Cehl’e hitâb ederek:

— Eğer sen beni Ka’be’yi tavaf etmekten men’ edersen, vallahi ben de sana (daha ağırını yapar, Medine’deki) Şâm ticâret yolunu keserim! diye haykırdı.

Bu sırada Umeyye, Sa’d’a:

— Sesini yükseltme, demeye ve Sa’d’ı tutmaya başladı. Bunun üzerine Sa’d, Umeyye’ye öfkelenerek:

— Sen de (Ebû Cehl’i koruyarak) beni tutma, bırak! Ben Muhammed’den işittim ki, kendisi seni öldüreceğini söylüyordu, dedi.

Umeyye:

— Beni mi? diye sordu. Sa’d:

— Evet seni, dedi. Bunun üzerine Umeyye:

— Vallahi Muhammed birşey söylediği zaman yalan konuşmaz, dedi de (korku ve heyecan içinde) dönüp karısına gitti. Ve:

— (Yâ Ümme Safvân!) Yesribli kardeşimin bana ne dediğini bilir misin? diye yanıktı.

Karısı:

— Ne söyledi? diye sordu. Umeyye:

— (Yesribli kardeşim) Sa’d: Muhammed’in Umeyye’yi ben öldüreceğim dediğim işittim diyor, diye cevâb verdi.

Ümmü Safvân:

— Allah’a yemîn ederim ki, Muhammed yalan söylemez! diye Sa’d’ın haberini te’yîd etti.

(Bir müddet sonra Bedir günü gelince) Mekkeliler’i bir nidâcı çağırıp onlar da Bedir’e çıktıkları zaman, karısı Ümmü Safvân, kocası Umeyye’ye:

— Yesribli dostun Sa’d’ın vaktiyle sana söylediği sözü hatırlamaz mısın? dedi. Umeyye de:

— (Vallahi Mekke’den çıkmam! diye) Kureyş ile Bedir’e çıkmamak istedi. Fakat Ebû Cehl, Umeyye’ye:

— Sen Mekke vadisinin eşrâfındansın, bir iki gün olsun sefere katılıp yürü! deyip kandırdı

Umeyye de onlarla iki gün yürüdü. Neticede Allah onu öldürdü .