"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 3628

3628 Bize Muhammed (ibn Ca’fer Gunder), Şu’be’den; o da Süleyman ibn Mihrân’dan tahdîs etti. Süleyman şöyle demiştir: Ben Ebû Vâil’den işittim; o, Huzeyfe’den söyle tahdîs ediyordu: Omer ibnu’l Hattâb (radıyallahü anh):

— Rasûlüllah’in fitne hakkındaki sözlerini kim ezberinde tutuyor? diye sordu.

Huzeyfe:

— Ben onu Rasûlüllah’ın söylediği gibi ezberimde tutuyorum, dedi.

Omer:

— Getir bakalım, şüphesiz sen çok cesursun, dedi. (Huzeyfe şöyle devam etti:)

— Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İnsanın ehli, malı, komşusu yüzünden uğradığı fitneye, namaz, sadaka, iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek keffâret olur” buyurdu.

Omer:

— Hayır, sormak istediğim bu fitne değildir, lâkin ben denizin dalgalanması gibi dalgalanıp kuduracak olan fitneyi soruyorum, dedi.

Bunun üzerine Huzeyfe:

— Yâ Emîre’l-Mü’minîn! O fitneden sana bir zarar yok. Çünkü muhakkak seninle onun arasında kilitli bir kapı vardır, dedi.

Omer, Huzeyfe’ye:

— Kapı açılacak mı, yoksa kırılacak mı? diye sordu. Huzeyfe:

— Kapı açılmayacak, fakat kırılacak, dedi. Omer:

— Bu (yani kapının kırılması) bir daha kilitlenmemeye daha elverişlidir, dedi.

Râvî Ebû Vâil şöyle dedi: Biz Huzeyfe’ye:

— Omer kapıyı bildi mi? dedik. Huzeyfe:

— Evet, yarından önce bu gecenin geleceğini bildiği gibi. Ben Omer’e yalan yanlış olmayan (Peygamber’den işittiğim dosdoğru) bir hadîs söyledim, dedi.

Râvî Ebû Vâil şöyle dedi: Huzeyfe’ye kendimiz sormaya cesaret edemedik de Mesrûk ibnu’l-Ecda’a:

— Kapı kimdir? diye sordurduk. O da kapıyı ondan öğrenip:

— Kapı Omer’dir, dedi .