3393 Bana Cerîr ibn Hazım, Eyyûb es-Sahtıyânî’den; o da Muhammed ibn Sîrîn’den haber verdi ki, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İbrahim -salât ve selâm ona- yalnız üç defa (başka ma’nâya çevirerek) yalan söylemiştir” buyurdu.
Muhammed ibn Sîrîn’den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den tahdîs etti. O şöyle demiştir: İbrâhîm Peygamber yalnız üç defa yalan söylemiştir: Bunlardan ikisi Azîz ve Celîl olan Allah’ın zâtı ve rızâsı içindir: Puta tapanlara “Ben hastayım” demesi ve “Belki putların şu büyüğü bu kırma işini işlemiştir” demesi. Rasûlüllah üçüncüsü için de şöyle demiştir: “İbrâhîm günün birinde (bir kadın güzeli olan eşi) Sâre ile beraber ansızın cebbarlardan azılı bir zâlimin memleketine uğrayıvermişti. Adamları tarafından o zâlim hükümdara:
— Şehre yolcu bir kimse gelmiştir. Beraberinde insanların en güzeli bir kadın vardır, diye haber verildi.
Zâlim melik, İbrahim’e haber gönderdi. Geldiğinde Sâre’den söz ederek:
— Bu kadın kimdir? diye sordu. İbrâhîm:
— (Dîn yönünden) kızkardeşim, dedi. Sonra İbrâhîm, Sâre’nin yanına geldi ve:
— Yâ Sâre, yeryüzünde (bizim îmân ettiğimiz esâslara) benden ve senden başka îmân eden hiçbir kişi yoktur. Bu melik, bana seni sordu. Ben de ona senin benim kızkardeşim olduğunu haber verdim. Sakın benim sözümü yalan çıkarma, dedi.
Arkasından zâlim melik Sâre’ye elçi gönderip çağırttı. Sâre onun yanına girince melik eliyle Sâre’ye uzanmaya davrandı, bu anda adam bir hâle yakalandı, nefesi boğuldu. Hemen Sâre’ye:
— Benim için Allah ‘a duâ et, ben sana zarar vermeyeceğim, dedi. Sâre, Allah ‘a (onun çözülmesi için) duâ etti. Duâ akabinde adam o hâlden salıverildi. Sonra Sâre’ye ikinci defa uzandı. Bu sefer de birincideki gibi yahut ondan daha şiddetli bir hâle yakalandı. Yine Sâre ‘ye:
— Benim için Allah ‘a duâ et, ben sana zarar vermeyeceğim, dedi. Sâre yine dua etti, o da yine çözüldü ve kapıcılarından bâzısını çağırdı da:
— Sizler bana insan getirmediniz, sizler bana ancak bir şeytan getirdiniz, dedi.
Akabinde Hâcer’i Sâre’ye hizmetçi olarak hediye etti. Sâre, İbrahim’e geldi. İbrâhîm, dikelmiş namaz kılıyordu. Eliyle “Mehye” yânı hâlin nedir? diye işaret etti. Sâre:
— Allah kâfirin yahut fâcirin tuzağını kendi göğsüne çevirdi ve Hâcer’i de bana hizmetçi verdi, dedi.”
Ebû Hureyre: İşte bu Hâcer sizin ananızdır, ey semâ suyunun oğulları, demiştir.