3330 Sa’d ibnu Ebî Vakkaas (radıyallahü anh) haber verip şöyle demiştir: Bir kerre Omer (radıyallahü anh) Rasûlüllah’ın huzuruna girmek için izin istedi. O sırada Rasûlüllah’ın yanında Kureyş’ten birtakım kadınlar vardı, bir kısmı yüksek sesle konuşuyor ve Rasûlüllah’tan çokça dünyalık istiyorlardı. Omer izin isteyince kadınlar hemen kalktılar ve perde arkasına koştular. Rasûlüllah, Ömer’e izin verdi. Ömer huzuruna girdiğinde Rasûlüllah gülüyordu. Ömer:
— Yâ Rasûlallah! Allah senin dişini güldürsün (yânı seni devamlı mesrur eylesin), dedi. Rasûlüllah:
— “Yanımda görüşen şu kadınlar senin sesini işitince hemen örtünmeye davrandılar da ona hayret ettim” buyurdu.
Omer:
— Yâ Rasûlallah, onların hürmetlerine ve saygılarına Sen daha haklısın, dedi.
Bundan sonra da kadınlara hitâb ederek:
— Ey nefislerinin düşmanları olan kadınlar! Sizler Rasûlüllah’tan korkmaz da benden mi kaçınırsınız? dedi.
Kadınlar da:
— Evet, sen tab’an Rasûlüllah’tan şiddetli ve katısın, dediler. Rasûlüllah:
— “Nefsim elinde olan Allah’a yemîn ederim ki, şeytân sana hiç kavuşmaz: Sen bir sokağa girersen muhakkak o, senin bulunduğun sokaktan başka bir sokağa girer (kaçar)” buyurdu.