3282 Bize Ebu’z-Zinâd, el-A’rac’dan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennete ilk girecek zümre, ayın ondördüncü gecesindeki nurlu sureti üzeredirler. Bunların ardından cennete girecek olanlar ise en keskin ışık yayan yıldızlar gibidirler. Cennet ahâlîsinin gönülleri, birtek kişinin gönlü (ndeki tek irâdeye benzer bir fıtrat) üzerinedir. Onların aralarında ihtilâf ve kinleşme yoktur. Cennet erkeklerinden herbiri için iki zevce vardır. Bu iki zevceden herbirinin baldırının iliği, güzellik ve latîfliğinden dolayı, etinin ötesinden görülür. Cennetlikler sabah akşam Allah’ı tesbîh ederler. Hasta olmazlar, sümkürmezler, tükürmezler. Onların kabları altın ve gümüştür. Tarakları da altındır. Buhurdanlıklarının yakacağı ûd ağacıdır -Ebu’l-Yemân: el-Ulve ile ûd ağacını kasdediyor, demiştir-. Onların teri misktir”.
Mucâhid: “el-îbkâr”, fecrin (sabahın) evvelidir “el-Aşıyy” ise güneşin meylidir; batıyor diye düşünmen zamanındaki meylidir, demiştir.