3205 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Hayber fetholunduğu zaman Peygamber’e içi zehirli (kızartılmış) bir koyun hediye edildi. Peygamber:
— “Burada bulunan bütün Yahûdiler’i bana toplayınız!” buyurdu.
Sahâbîler, Peygamber için Yahûdîler’i toplayıp getirdiler. Peygamber onlara:
— “Sizlere bir şey soracağım, bana doğru cevap verir misiniz?” buyurdu.
Yahudiler:
— Evet, doğrusunu söyleriz! Dediler. Peygamber onlara hitaben:
— “Sizin babanız kimdir?” diye sordu. Onlar da:
— Fulân kimsedir, dediler. Peygamber onlara:
— “Yalan söylediniz, hayır, sizin babanız fulandır” dedi. Yahudiler:
— Doğru söyledin, deyip Peygamber’i tasdik ettiler. Bu sefer Peygamber:
— “Size bir şey daha sorarsam, bana doğrusunu söyler misiniz?” dedi.
Yahudiler:
— Evet, yâ Eba’l-Kaasım doğru söyleriz. Hem biz yalan söylesek bile babamızı bildiğin gibi, Sen bizim yalanımızı bilirsin, dediler.
Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onlara:
— “Cehennem ahalisi kimlerdir?” diye sordu. Yahudiler:
— Bizler az bir zaman cehennemde bulunacağız, sonra orada siz bizlere halef olacaksınız, diye cevap verdiler.
Peygamber de:
— “Haydi, buradan yıkılın! Allah’a yemin ederim ki, cehennemde biz size asla halef olmayız!” diye onları reddetti.
Sonra Peygamber:
— “Size bir şey daha sorarsam, o şey hakkında bana doğru söyler misiniz?” diye sordu.
Yahudiler:
— Evet yâ Eba’l-Kaasım! diye cevâb verdiler. Peygamber:
— “Şu koyunun içine zehir koydunuz mu?” dedi.
Yahudiler:
— Evet koyduk! Dediler. Peygamber:
— “Bu cinayete sizi ne sevketti?” dedi.
Yahudiler:
— Biz şöyle düşündük: Eğer yalancı (peygamber) isen, (koyunu yer, ölürsün) biz de senden müsterih oluruz; eğer gerçek peygamber isen sana bir zarar erişmez, dediler.