3186 Abdullah ibn Mes’ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Huneyn günü harb olup bitince Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -ganîmet taksîmi sırasında- bâzı kimselere fazla vermek suretiyle bir tercîh ve hususiyet bahşetti. Meselâ (kalbleri İslâm’a alıştırılanlardan) el-Akra’ ibnu Hâbis’e yüz deve verdi. Uyeyne’ye de bunun kadar vermişti. Arab eşrafından bâzı insanlara da bu suretle (yüzer deve) ihsan buyurdu da, bu Arab eşrafını o gün ganîmet taksiminde başkalarına tercîh etmişti. (Peygamber’in bundan maksadını anlamayanlardan) bir kişi (i’tirâz ederek):
— Vallahi bu taksim, kendisinde adalet gözetilmeyen yahut kendisiyle Allah rızâsı kastedilmeyen bir taksimdir, dedi.
Ben de:
— Vallahi bu (küstahça) sözü ben Peygamber’e muhakkak haber veririm, dedim.
Ve akabinde Peygamber’e varıp bunu kendisine haber verdim.
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Allah ve Rasûlü adalet etmezse kim adalet eder? Allah Mûsâ’ya rahmet etsin, o bundan daha çok sözlerle ezâlandırıldı da sabretti” buyurdu