Ve Yüce Allah’ın şu kavli: “Bir peygamber için emânete hainlik etmek olur şey değil. Kim böyle hainlik eder (ganimet veya âmmeye âid gelirlerden birşey aşırır) gizlerse, kıyâmet günü hainlik ettiği o şeyi yüklenerek gelir. Sonra herkes ne etti, ne kazandıysa karşılığı eksiksiz ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar” (âlu- İmrân:161).
3111 Bana Ebû Hureyre (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Bir keresinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) içimizde ayağa kalktı da ganimet ve millet malına hainlik hakkında söz söyledi. Ve hainliğin günâhını büyüttü, hainlik işinin ve hükmünün büyüklüğünü belirtti de şöyle buyurdu:
“Sakın sizden birinizi kıyâmet gününde omuzunda meleyen bir koyunla, öbürünü omuzunda homurdayan bir atla bulmayayım. O sırada o kimse bana:
— Yâ Rasûlallah! Bana yardım et, der. Ben de ona:
— Sana hiçbirşey yapmaya (yânı şefaat etmeye) mâlik değilim. Ben sana (dünyâda iken Allah’ın hükmünü) tebliğ ettim, diye cevâb vereceğim.
Birine de omuzunda böğüren bir sığır olduğu hâlde rastgelmeyeyim. Öylesi de:
— Yâ Rasûlallah, bana imdâd eyle! der. Ben ona da:
— Sana hiçbir şefaat etmeye mâlik değilim. Ben sana (dünyâda) Allah hükmünü tebliğ ettim, derim.
Bir başkasını da omuzunda altın, gümüş yüklü bulmayayım. Öylesi de:
— Yâ Rasûlallah! Bana yardım et, der. Ben de ona:
— Sana hiçbir yardım yapmaya mâlik değilim. Ben sana dünyâda iken Allah’ın hükmünü tebliğ ettim, derim.
Bir diğerini üzerinde ganîmet elbisesini yeldirir hâlde bulmayayım. O da:
— Yâ Rasûlallah, bana yardım et, der. Ben ona da:
— Sana hiçbir yardım yapmaya mâlik değilim. Ben sana tebliğ etmiştim, derim.”
Ve Eyyûb es-Sahtıyânî de Ebû Hayyân’dan yaptığı rivayetinde “Kendisinin homurdayan bir atı olduğu hâlde” diye (yani yukarıki rivayetteki gibi) söylemiştir.