3090 O da Saîd ibn Cubeyr’den tahdîs etti ki, İbn Abbâs radıyallahü anhüma: O perşembe günü, o perşembe günü ne acı gündü! Dedi. Sonra da gözyaşı çakıl taşlarını ıslatıncaya kadar ağladı ve şunları söyledi: O perşembe günü Rasûlüllah’ın hastalığındaki ağrısı artmıştı da:
— “Bana yazacak birşey getirin, size bir yazı yazdırayım ki, ondan sonra yolunuzu hiç şaşırmayasınız!” buyurdu.
Bunun üzerine orada bulunanlar (yazılsın, yazılmasın diye) çekiştiler. Rasûlüllah:
— “Hiçbir peygamberin yanında çekişmek yakışmaz” buyurdu. Oradaki sahâbîlerden bâzıları:
— Rasûlüllah (hastalığın şiddetinden) sayıkladı, dediler.
Rasûlüllah:
— “Beni kendi hâlime bırakınız. Benim içinde bulunduğum hâl, sizin beni da’vet etmekte olduğunuz şeylerden hayırlıdır” buyurdu.
Ve Rasûlüllah vefatı zamanında üç şey vasiyyet etti:
— “Bütün müşrikleri Arab yarımadasından çıkarınız; gelecek hey’etlere benim izin verip hediyeler ikram etmekte bulunduğum tarzda siz de icazet ve hediyeler vermek suretiyle hürmet gösteriniz” buyurdu.
İbn Abbâs: Ben üçüncü vasiyyeti unuttum, demiştir.
Ya’kûb ibn Muhammed şöyle dedi: Ben Abdurrahmân oğlu Mugîre’ye Arab yarımadasından sordum. O: Mekke, Medine, Yemâme ve Yemen’dir, dedi. Ve yine bu Ya’kûb: el-Arc denilen mevki’, Tıhâme’nin evvelidir, demiştir.