3046 Sehl ibn Sa’d (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber günü (fetih uzayınca): “Ben yarın müslümânların bayrağını öyle bir kişiye vereceğim ki, onun elleriyle fetih yapılacaktır. O Allah’ı ve Rasûlü’nü sever, Allah ve Rasûlü de onu sever” buyurdu.
İnsanlar o gecelerim bayrak hangisine verilecek düşüncesiyle geçirdiler. Onların hepsi bayrağı ümîd ederek ertesi güne erdiler. Fakat Rasülullah ertesi gün:
— “Ali nerededir?” diye sordu. Sahâbîler tarafından:
— Gözleri ağrıyor, denildi.
(Alî getirilince) Peygamber onun gözleri içine püskürdü ve ona duâ etti. Bunun üzerine Alî, gözleri hiç ağrımamış gibi oldu. Akabinde Peygamber bayrağı Alî’ye verdi. Alî:
— Ben, Hayber Yahudileri’yle, onlar bizim gibi müslümân oluncaya kadar vuruşacak mıyım? dedi.
Rasülullah da:
— “Hayberliler’in sahasına ininceye kadar sükûnetin üzere yürü. Sonra onları İslâm’a da’vet et ve üzerlerine vâcib olan İslâm esâslarını onlara haber ver. Allah’a yemin ederim ki, senin irşadınla Allah’ın bir tek kişiye hidâyet vermesi, senin için birçok kırmızı develerin olmasından daha hayırlıdır” buyurdu .