3018 Seleme ibnu’l-Ekva’ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Mücâhid insanların azıkları hafifledi de fakir, yani muhtâc oldular. Bunun üzerine sahâbîler Peygamber’e develerini kesmek hususunda geldiler. O da kendilerine izin verdi. Akabinde bunları Omer karşıladı. Onlar bu izni Omer’e haber verdiler. Omer bunlara:
— Develeriniz gittikten sonra (bu uzun yolculukta) hayâtınız kalmaz, dedi.
Ardından Peygamber’in yanına girdi ve:
— Yâ Rasûlallah! Bunların develeri gittikten sonra, bunların bekaası kalmaz (yani hiçbiri sağ kalmaz), dedi.
Rasûlüllah:
— “Ordu içinde i’lân et, herkes geri kalan azıklarını getirsin!” buyurdu.
Sonunda Rasûlüllah duâ etti ve sergi üstündeki yiyecek üzerine bereket diledi. Sonra sahâbîlerin kaplarıyle gelmelerini istedi. Mücâhidler avuç avuç aldılar, nihayet hepsi ayrıldılar. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) -şükran olarak-:
— “Eşhedu en lâ ilahe ille’llâh ve ennî rasûlu’llah (= Ben, Allah’tan başka hakk ilâh olmadığına ve kendimin Allah’ın elçisi olduğuma şehâdet ederim)” dedi .