3011 Seleme İbnu’l-Ekva’ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Alî (radıyallahü anh) Hayber gazvesinde Peygamber’den geri kalmıştı. Kendisinde bir göz hastalığı vardı. Kendi kendine: Ben Rasûlüllah’tan geriye mi kalırım? Deyip dışarı çıktı ve Peygamber’e yetişti. Sabahında Hayber’in fethinin gerçekleştirildiği gecenin akşamı olunca, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Müslümanların sancağını yarın elbette bir kişiye vereceğim -yahut: Yarın müslümânların bayrağını muhakkak öyle bir kişi alacak- ki, Allah ve Rasûlü onu sever- yahut şöyle buyurdu: O Allah’ı ve Rasûlü’nü sever- Allah fethi ona müyesser kılacaktır” buyurdu.
Bizler Alî ile karşı karşıya geldik, Halbuki onu orada ümîd etmiyorduk. Sahâbîler: İşte Alî buradadır, dediler. Rasûlüllah bayrağı Alî’ye verdi, Allah da fethi ona nasîb etti.