2947 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh), Rasûlüllah’ın beraberinde Necd tarafına gazaya gittiğini, Rasûlüllah o gazveden döndüğü zaman kendisi de beraberinde döndüğünü, dönüşte büyük ağacı çok bir vâdîde kendilerine gün ortası sıcağı eriştiğini, istirahat için konakladıklarını haber verip şöyle demiştir: Rasûlüllah devesinden indi. Sefer halkı da ağaçlar altında gölgelenmek için dağılmışlardı. Rasûlüllah da bir sakız ağacı altına inip kılıcını o ağaca asmıştı. Bizler birazcık uyumuştuk. Birden Rasûlüllah’ın bizi çağırmakta olduğunu işittik. Bir de baktık ki yanında (müşriklerden) bedevi bir Arab var! Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
— “Şu bedevi Arab ben uyurken (gelmiş), kılıcımı alarak kınından sıyırmış, yanımda durmuş. Bu arada ben uyandım. Kılıç, kınından sıyrılmış olarak bu adamın elinde idi. Bu hâlde bedevi bana: Benden şu anda seni kim koruyabilir? dedi. Ben de üç defa; Allah korur, dedim.”
(Râvî dedi ki:) O bedevi orada oturdu, Rasûlüllah onu cezalandırmadı.