Ve Yüce Allah’ın şu kavli:
“Onların şâhidliklerini ebedî kabul etmeyin. Onlar fâsıkların tâ kendileridir. Meğerki bu hareketlerinden sonra tevbe ve hâllerini iyileştirirler. Çünkü Allah çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir” (en-Nûr: 4-5).
Ve Omer (radıyallahü anh), (birbirlerine hısım olan) Ebû Bekr Nakî ibnu’l-Hâris’e, Şibl ibn Ma’bed’e, Nâfi’ İbnu’l-Hâris’e, Mugîre ibn Şu’be’ye zina iftirası attıkları suçu ile değnek vurma cezası uyguladı, sonra onların tevbe etmelerini istedi de: Kim tevbe ederse şahitliğini kabul ederim, dedi.
Zina iftirası suçundan cezaya çarpılmış kimsenin şâhidliğinin kabulü hükmünü, Abdullah ibn Utbe, Omer ibn Abdilazîz , Saîd ibn Cubeyr, Tâvûs ibn Keysân, Mücâhid ibn Cebr, eş-Şa’bî, ez-Zuhrî, Muhammed ibn Disâr, Kaadı Şurayh ve Muâviye ibn Kurre caiz kılmışlardır.
Ebu’z-Zinâd da: Medine’de bizim indimizde, zina iftiracısı, sözünden döndüğü ve Rabb’inden mağfiret istediği zaman şâhidliği kabul edilir, demiştir.
eş-Şa’bî ile Katâde de: Zina iftiracısı kendini yalanladığı zaman kamçılanır ve şâhidliği kabul edilir, demişlerdir. Sufyân es-Sevrî de: Köle kamçılandığı, sonra âzâd edildiği zaman, şâhitliği caiz olmuştur. Ceza uygulanmış kimse, iki kişi arasında hüküm vermesi istense de hüküm verse, bu caizdir, demiştir.
Ve bâzı Âdemoğulları da (Ebû Hanîfe’yi kastediyor): Zina iftirası yapanın şehâdeti (bu suçtan tevbe etse de) caiz olmaz, dedi.
Sonra da: Nikâh iki şâhidle kıyılmadıkça caiz olmaz. (Eğer zina iftirasından dolayı) değneklenmiş iki şahidin şâhidliği ile evlense, bu nikâh caizdir (çünkü onlar şâhitliği yüklenmeye ehildirler). Eğer iki kölenin şâhitliği ile evlenirse bu caiz olmaz, demiştir. Ve yine bu Ademoğlu: Hadd vurulanın, erkek ve dişi kölenin ramazân hilâlinin görülmesi için olan şahitliklerini ( haber yerinde olduğu için) câîz kılmıştır.
(Buhârî der ki:) Zina iftiracısının tevbesi nasıl bilinecektir? Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zina ediciyi bir sene sürgün etmiştir. Ve yine Peygamber, Ka’b ibn Mâlik ve iki arkadaşı (Hilâl ibn Umeyye, Merâre ibnu’r-Rabî) ile elli gece geçinceye kadar konuşmaktan nehyetmiştir.
2687 İbn Şihâb şöyle dedi: Bana Urvetu’bnu’z-Zubeyr haber verdi ki: Bir kadın Fetih gazvesinde hırsızlık yapmıştı. Akabinde bu kadın Rasûlüllah’a getirildi. Sonra Rasûlüllah emretti de kadının eli kesildi. Âişe dedi ki: Sonra bu kadının tevbesi güzel oldu ve evlendi. Bu kadın bundan sonra bana gelirdi, ben de onun hacetini Rasûlüllah’a yükseltirdim.