2646 Bize el-Leys, Ukaylden; o da İbn Şihabdan; o da Urveden tahdis etti ki, Mervan ibnul-Hakem ile el-Mısver ibn Mahreme Urveye şöyle haber vermişlerdir: (Huneyn seferinde) Resulallaha Hevazin kabilesi temsilcileri müslümanlar olarak geldikleri ve Resulallahtan mallarını ve esirlerini geri vermesini istedikleri zaman, onlara:
— “Maiyyetimde bulunan asker sahabileri görüyorsunuz. Sözün bana en sevimlisi, en doğrusudur. Şimdi siz iki taifenin birisini tercih ediniz: Ya esirleri, ya da malları. Ben sizin gelmenizi bekleyip durmuş idim” buyurdu.
Ravi dedi ki: Peygamber Taif ten (Cıraneye) döndüğü zaman, on geceden fazla onların gelmesini beklemişti. Hevazin heyetine, Resulallahın kendilerine ancak iki şıkktan birisini geri vereceği belli olunca, bunlar:
— Bizler esirlerimizin geri verilmesini tercih ediyoruz, dediler. Bunun üzerine Peygamber müslümanlar içinde ayağa kalktı,
Allahı layık olduğu sıfatlarla övdü, bundan sonra:
— “Amma badu: Şüphesiz bu Hevazin elçileri kardeşleriniz tevbe ediciler olarak bize gelmişlerdir. Ben de onların esirlerini kendilerine geri vermeyi uygun gördüm. Sizden her kim esirlerini bu suretle (karşılıksız vererek) kardeşlerinizin gönlünü hoş etmeyi severse bunu yapsın! Sizden her kim de kendi hissesi üzerine bağlı kalmak (karşılıksız vermemek) arzu ederse, bu bedeli ona biz, Allahın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından veririz. Bu kanaatle o da böyle yapsın!” buyurdu.
Bunun üzerine insanlar:
— Biz Hevazinlerin gönüllerini hoş ettik, ya Resulallah, dediler. Akabinde Resulallah onlara:
— “Şimdi biz sizden esirini vermeye izin veren kimseleri izin vermeyenlerden ayırt edip bilemiyoruz. Haydi siz geri gidiniz de bize emrinizi işbilir arifleriniz yükseltsin!” buyurdu.
İnsanlar geri çekildiler. Kabilelerin arifleri, kabileleri halkıyle konuştular. Sonra Peygambere geri gelip her biri kavminin esirleri geri vermekten hoşnud olduklarını “ve Peygambere bu hususta izin verdiklerini haber verdiler. İşte Hevazin esirleri haberinden bize ulaşan budur.
Buhari, “Bize ulaşmış olan işte budur” sözünü kastederek: İşte bu, ez-Zuhrinin sözünün sonudur, demiştir.