İbnu Abbâs da kölesi İkrime’yi Kur’ân Öğretmek, sünnetleri ve farizaları öğretmek üzerine bağlamıştır.
2461 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle diyordu: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Necd tarafına bir süvârî müfrezesi göndermişti. Bu müfreze Benû Hanîfe kabilesinden Sumâme ibn Usâl denilen bir kişiyi esîr alıp getirdi. Bu zât Yemen’in el-Yemâme beldesi ahâlîsinin seyyididir. Onu mescidin direklerinden bir direğe bağladılar. Rasûlüllah mescide çıktığında Sumâme’ye:
— “Yâ Sumâme, yanında ne var (gönlünden ne geçiriyorsun)?” buyurdu.
Sumâme:
— Yâ Muhammed, gönlümde hayr (ümîdi) var. [Eğer sen beni öldürürsen, kanlı bir cânîyi öldürmüş olursun. Ve eğer bana (af ni’meti) in’âm edersen, ni’mete karşı şükreden bir kişiye in’âm etmiş olursun. Eğer fidye için mal istersen işte malım; veririm, dedi. Bu konuşmadan sonra Sumâme bağlı olarak kaldı…] Râvî hadîsin tamâmını zikretti. Sonunda Rasûlüllah:
— “Artık Sumâme’yi salıveriniz!” buyurdu.