2359- Bana Yahya ibn Yahya tahdîs edip şöyle dedi: Ben Mâlik’in huzurunda okudum. O da îshâk ibn Abdillah ibn Ebî Talha’dan ki, o amcası Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)’ten şöyle derken işitmiştir; Ebû Talha Medîne’de hurmalık yönünden Ensâr’ın en zengini idi. Kendisince mallarının en sevimlisi de Bîruhâ denilen bustânı idi. Bîruhâ, Mescid’in karşısında idi. Rasûlüllah Bîruhâ’ya girer ve onun içindeki güzel sudan içerdi.
“Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla hâlis iyiliğe ermiş olmazsınız. Her ne infâk ederseniz şüphesiz Allah onu bilicidir” (Âlu İmrân: 92) âyeti inince Ebû Talha, Rasûlüllah’a geldi de şunları söyledi:
— Yâ Rasûlallah: Yüce Allah kendi Kitâbı’nda “Siz sevdiğiniz şeylerden harcayıncaya kadar asla hâlis iyiliğe ermiş olmazsınız.. ” buyuruyor. Mallarımın bana en sevimli olanı da Bîruhâ’dır. Bu sebeble Bîruhâ Allah için bir sadakadır. Ben bu sadakanın hayrını ve sevabını Allah yanında biriktirip bulacağımı ümîd ediyorum. Yâ Rasûlallah, sen bu bustânımı istediğin “yere koy (sarfet)! Bunun üzerine Rasûlüllah:
— “Ne hoş şey! Bîruhâ gidici (veya kazanç verecek) bir maldır, Bîruhâ gidici (yahut kazanç verici) bir maldır. Onun hakkında senin söylediğin şeyi işittim (maksadını bildim). Ben bu malı senin kendi yakınlarına tahsis etmeni uygun görüyorum” buyurdu.
Ebû Talha da:
— Yâ Rasûlallah, ben de öyle yaparım, dedi.
Ve Ebû Talha Bîruhâ’yı en yakınları ve amca oğulları arasında taksim etti.
Mâlik’ten rivayet eden İsmâîl, Yahya ibn Yahya’ya mutâbaat etti. Ravh da Mâlik’ten olan rivayetinde “Râbihun (Kazanç getirici)” şeklinde söyledi.