2079 Ebû Saîd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz Rasûlüllah ile beraber ayın ortasındaki on günde i’tikâf ettik. Nihayet yirminci günün sabahı olunca i’tikâf yerimizdeki eşyalarımızı naklettik. Derken bize Rasûlüllah gelip şöyle buyurdu: “Her kim i’tikâf ettiyse yine i’tikâf yerine dönsün. Çünkü ben bu geceyi gördüm. Şu hâlde ki, ben kendimi bir su ve çamur içinde secde ediyorum gördüm”.
Rasûlüllah i’tikâf yerine döndüğü zaman gök hücuma geçmiş hâldeydi. Biz yağmura tutulduk. Onu hakk ile Peygamber yapan Allah’a yemîn ediyorum ki, gökyüzü bu günün sonundan i’tibâren hücum etmiştir. Mescid ise o zaman hurma dallarından gölgelik biçiminde yapılmış bir çardak (yâni tavansız) idi. Yeminle söylüyorum ki, ben Peygamberin burnu üzerinde ve burnunun ucundaki yumuşak yeri üzerinde su ve çamur izini muhakkak görmüşümdür.