2057 Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ramazânda, ayın ortasındaki on günde i’tikâf eder idi. Geçen yirminci gecenin akşamı olup da yirmi birinci günü karşılayacağı zaman evine dönerdi. Beraberinde i’tikâf etmiş olanlar da evlerine dönerlerdi. Rasûlüllah i’tikâf ettiği bir ramazân ayında, kendisinde evine dönmek âdetinde olduğu gece i’tikâf yerinde ikaamet etti ve insanlara bir hutbe yaptı da, bu hutbede, insanlara Allah’ın dilediği şeyleri emretti. Sonra şöyle buyurdu:
“Ben şu ayın ortasındaki on günde i’tikâf ederdim. Sonra bana şu gelecek son on gün içinde i’tikâf etmekliğim fikri zahir oldu. Şimdi kim benim beraberimde i’tikâf ediyorsa i’tikâf ettiği yerde sabit olsun. Bu Kadir gecesi bana gösterilmişken sonra o bana unutturulmuştur. Artık siz onu son on içinde arayınız. Ve yine siz onu bu on içindeki her tek gecede arayınız. Ben (ru’yâda) kendimi bir su ve bir çamur içinde secde eder gördüm”.
İşte bu gece içinde gök boşandı, şiddetli yağmur yağdı. Mescidde Peygamber’in secde yerine su aktı. İşte bu yirmi birinci gecede gözüm gördü. Ben Peygamber sabah namazından döndüğünde kendisine baktım. Peygamber’in yüzü çamur ve su ile dolmuş hâldeydi