2055 Ebû Seleme şöyle dedi: Ben Ebû Saîd’e sordum. O benim çok sâdık bir dostum idi. Ebû Saîd şöyle dedi: Biz Peygamber’in beraberinde ramazânın ortasındaki on gün içinde i’tikâfa girmiştik. Rasûlüllah yirminci günün sabahı (i’tikâf yerinden) çıktı da bize bir hutbe yaptı ve bunda şöyle buyurdu:
“Bana (uykuda) Kadir gecesi (ne âid alâmetler) gösterildi. Sonra o bana unutturuldu -yahut: Ben onû unuttum.- Sizler Kadir gecesini ramazânın son on günündeki tek sayılı gecelerde arayınız. Çünkü ben (ru’yâmda) kendimi su ve balçık çamuru içinde secde ediyor gördüm. Her kim Allah Elçisi’nin beraberinde i’tikâf ediyorsa, şimdi i’tikâf yerine dönsün!”
Bu hutbe üzerine biz i’tikâf yerimize döndük. Ve bizler gökte bir bulut parçası görmüyorduk. Derken bir bulut geldi ve (yirmi birinci gece şiddetli bir) yağmur yağdı. Hattâ mescidin tavanı (Peygamber’in secde yerine) aktı. Mescidin tavanı hurma çubuklarından idi. Sabah namazı kılındı. Ben Rasûlüllah’ı su ve çamur içinde secde ediyor gördüm. Hattâ namazdan çıktığında Rasûlüllah’ın alnında çamur izini gördüm.