2019 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)’ten (şöyle demiştir):
Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -annem- Ümmü Süleym’in yanına girdi. Annem de O’na hurma ve yağ getirip ikram etti. Peygamber:
— “Yağınızı tulumuna, hurmanızı da kendi kabı içine geri koyunuz. Çünkü ben oruçluyum” buyurdu.
Sonra evin kenarlarından bir tarafına doğru kalktı, durup farz olmayarak (iki rek’at nafile) namaz kıldı. (Peygamber ile biz de kıldık.) Peygamber Ümmü Süleym’e ve evinin halkına dua etti. Ümmü Süleym:
— Yâ Rasûlallah! Benim bir hâssacığım var (ona da duâ ediver), dedi.
Rasûlüllah:
— “Hâssacık nedir?” diye sordu.
Ümmü Süleym:
— Hizmetçin Enes’tir, dedi.
Enes dedi ki: Bunun üzerine Rasûlüllah âhiretin ve dünyânın hiçbir hayrını bırakmayarak bana duâ etti:
“Allâhummerzukhu mâlen ve veleden ve bârik lehu (=Ey Allahım! Enes’i çok mal ve çok evlâd ile rızıklandır ve kendisi için bu rızkı bereketli kıl)” dedi. İşte bu duâ bereketliyle ben malca Ensâr’ın en zenginlerindenim.
H yine Enes şöyle dedi: Kızım Umeyye bana söyledi ki Haccâc’ın Basra’ya geldiği (hicri 75 târihine) kadar sulbî evlâdımdan yüz yirmi bu kadar kişi gömülmüştür.