1976 Abdullah ibn Ebî Evfâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bizler Rasûlüllah ile beraber (ramazân içinde) bir seferde bulunduk. Rasûlüllah birisine (yânı Bilâl’e):
— “İn de benim için sevîk karıştır!” buyurdu. Bilâl:
— Yâ Rasûlallah! Güneş (yânı güneşin nuru) bakîdir, dedi. Rasûlüllah tekrar:
— “İn de bana sevîk bulamacı yap!” buyurdu. Bilâl yine:
— Yâ Rasûlallah, daha güneş var! Dedi. Rasûlüllah üçüncü defa:
— “İn de benim için sevîk karıştır!” buyurdu.
Bunun üzerine Bilâl (devesinden) indi ve Rasûlüllah için sevîk buladı. Rasûlüllah o bulamacı içti de sonra elini şu doğu tarafa atıp işaret etti, sonra:
— “Gecenin bu doğu taraftan belirdiğini gördüğünüzde, oruçlunun iftar vakti girmiştir” buyurdu.
Bu hadîsin aslım Ebû İshâk eş-Şeybânî’den rivayet etmekte Cerîr ibn Abdilhamîd ile Ebû Bekr ibn Ayyaş, râvî Sufyân ibn Uyeyne’ye mutâbaat etmişlerdir.