1855 Ebû Katâde şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Beyt’i ziyaret edici olarak (Medine’den) yola çıktı. O’nun beraberinde sahâbeler de yola çıktılar. (Zu’l-Huleyfe’den otuzdört mil mesafedeki Ravhâ’ya ulaştıklarında müşriklerden bir düşman grubunun kendilerine saldıracağını Peygamber’e haber verdiler.) Bunun üzerine Peygamber sahâbîlerden, içlerinde Ebû Katâde’nin de bulunduğu bir müfrezeyi çevirdi de:
— “Sizler deniz kenarı yolunu tutunuz, nihayet buluşuruz” buyurdu.
Onlar deniz kenarını tuttular. Peygamber’den ayrıldıkları zaman Ebû Katâde hâriç, hepsi ihrama girdiler. Ebû Katâde ihrama girmedi. Onlar bu şekilde yol alırlarken birdenbire bir yaban eşeği sürüsü ile karşılaştılar. Ebû Katâde yaban eşekleri üzerine hücum etti. Ve onlardan bir dişi eşek vurup öldürdü. Nihayet hepsi bineklerinden indiler de o dişi yaban eşeğinin etinden yediler. Bu esnada: Bizler ihrâmlı olduğumuz hâlde av etini yer miyiz? dediler. Akabinde dişi yaban eşeğinin etinden geri kalanı taşıdık. Rasûlüllah’a geldikleri zaman:
— Yâ Rasûlallah! Bizler ihrama girmiş idik. Ebû Katâde ise ihrama girmemiş hâlde idi. Bir sürü yaban eşeği gördük. Ebû Katâde onların üzerine hücum etti ve onlardan bir dişi yaban eşeğini vurup öldürdü. İnip onun etinden yedik. Sonra kendi kendimize: Bizler ihrâmlı bulunduğumuz hâlde av etini yiyebilir miyiz? dedik. Ve onun etinden arta kalanı beraberimizde taşıyıp getirdik, diye söyledik.
Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
— “Sizlerden herhangi bir kimse Ebû Katâde’ye, o yaban eşeği üzerine hücum etmesini emr veya ona doğru işaret etti mi?” diye sordu.
Sahâbîler:
— Hayır, dediler.
Rasûlüllah:
— “Öyle ise bu av etinden geri kalanı yiyiniz!” buyurdu.