Ve Ubeydullah; Bana Nâfî İbn Umer’in “İhrâmlıya avlanmasının cezası olarak kestiği kurbân ile adak kurbânından yedirilmez. Bunların dışındakilerden yedirilir” dediğini haber verdi, demiştir .
Ve Atâ ibn Ebî Rebâh: Temettü haccı yapana kesmesi vâcib olan kurbândan sahibi yer ve başkalarına yedirir, demiştir .
1745 İbn Cureyc şöyle demiştir: Bize Atâ tahdîs etti. O, Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)’tan şöyle derken işitmiştir: Biz Minâ’da kaldığımız üç günden fazla bir zamanda, kurbân develerimizin etinden yemezdik. (Üç günden arta kalan eti sadaka yapardık.) Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bize ruhsat verdi de: “Kurbân etlerinizi yiyiniz ve (kavurup) azık yapınız” buyurdu. Bu müsâade üzerine biz de yedik ve azık edindik. İbn Cureyc dedi ki: Ben Atâ’ya: Câbir, Medine’ye gelinceye kadar dedi mi? diye sordum. Atâ: Hayır (Câbir Medine’ye gelinceye kadar demedi), dedi .