"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 1718

1718 Nâfi’ şöyle demiştir: Abdullah ibn Umer’in oğlu Abdullah, Bâbası Abdullah’a: Bu sene hacc etme de yerinde ikaamet et. Çünkü bu yıl fitneden emîn olmuyorum, Beyt’i ziyaretten men’ olu­nacak, dedi. İbn Umer: O takdirde ben Rasûlullah’ın yaptığı gibi ya­parım. Allah: “Yemin olsun, Allah Elçisi’nde sizin için pek güzel bir uyma örneği vardır” (el-Ahzâb: 21) buyurmuştur. Ben sizleri şâhid tu­tuyorum ki, bu sene umre yapmayı kendi nefsime vâcib kıldım, dedi ve umre niyetiyle ihrama girip telbiye etti. Abdullah ibn Umer’in oğ­lu Abdullah dedi ki: Sonra İbnu Umer yola çıktı. Nihayet Beyda mev­kiine vardığı zaman hacc ve umre niyetiyle ihrama girip telbiye etti ve: (Muhasara olunmak sebebiyle ihramdan çıkmanın cevazında) hacc ile umrenin şanı başka değil, ancak birdir, dedi. Sonra (Harem dı­şındaki) Kudeyd mevkiinden kurbanlık satın aldı. Sonra Mekke’ye geldi, hacc ve umre için Ka’be’yi bir tavaf ve (bir sa’y) yaptı. Hacc ve umrenin her ikisinden beraberce ihrâmdan çıkıncaya kadar da ih­ramdan çıkmadı .