1716-….Abdullah ibn Umer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Veda Haccı’nda umreyi hacca eklemek suretiyle temettü’ etti. Ve Zu’l-Huleyfe mevkiinden beraberinde kurbanlık sevk edip, bunları (Ka’be’ye) hediye eyledi. Şöyle ki, Rasûlullah ihrama girerken umre ile telbiyeye başladı. Sonra hacc (niyeti) ile telbiye etti. İnsanlar da Peygamber’in maiyyetinde nihayet hacca kadar umre ile temettü’ ettiler. İnsanlardan kurbanlık sevk ve hediye edenler de oldu, kurbanlık hediye etmeyenler de oldu. Peygamber Mekke’ye gelince insanlara şöyle i’lân buyurdu:
“Sizlerden kurbanlık hediye edenler (ihramlarını muhafaza etsinler). Öyle kimseye haccı edâ edinceye kadar ihrâmlıya işlemesi haram olan şeylerden hiçbirşey işlemesi halâl olmaz. Kurbanlık hediye etmeyenler ise Beyt’i tavaf, Safa ile Merve arasında sa’y etsin, saçından biraz kısaltıp ihramından çıksın. Sonra (Arafat’a çıkılacağı sırada) hacc için ihrama girip telbiye etsin. Nihayet Mina’da kesecek kurbân bulamayan her ferd (hacc niyetiyle ihrâmlandıktan sonra), hacc sırasında üç gün oruç tutsun. Yedi gün de ehline (memleketine) döndüğü zaman oruç tutsun (on günü doldursun)”.
Peygamber Mekke’ye geldiği zaman ilk iş olarak Haceri Esved rüknünü isti’lâm edip tavafa koyuldu. Bu başlamanın ardından ilk üç dolaşmayı koşar gibi yaptı, dört dolaşmayı da yürüdü. Beyt etrafında yedi dolaşmayı tamamladığı zaman Makaam’ın yanında iki rek’at namaz kıldı. Sonra selâm verip namazdan çıktı. Bunun ardından Safâ’ya geldi. Safa ile Merve arasında yedi defa dolaştı. Sonra tâ (Arafat’ta vakfe yaparak) haccını bitirip, nahr günü kurbânını kesinceye kadar ihramdan dolayı haram olan şeylerden hiçbiri kendisine halâl olmadı. Nihayet Arafat’tan dönüp Beyt’i tavaf ettikten sonra, ihram sebebiyle kendisine haram olan herşey halâl oldu. İnsanlardan kurbanlık hayvan hediye ve sevk eden kimseler de Rasûlullah’ın yaptığı gibi yaptılar .