1686 Salim şöyle demiştir: Emevî Halîfesi Abdulmelik ibn Mervân, Irak Vâlîsi bulunan Haccâc’ı Hicaz’a, İbn Zubeyr üzerine gönderdiği ve hacc emîri yaptığı zaman kendisine bir mektûb yazdı ve bu mektubunda hacc hükümleri hususunda İbn Umer’in re’yine zinhar muhalefet etmemesini emretmişti.
Ben Salim, beraberinde olduğum hâlde, arefe günü güneş tam ortadan meyil ettiği zaman, bâbam Abdullah ibn Umer Arafat’a geldi ve hac emîrinin perdeli çadırı önünde yüksek sesle seslendi. Haccâc üzerinde sarı boyalı büyük bir maşlah olduğu halde çadırdan çıktı ve:
— Ne var yâ Ebâ Abdirrahmân! dedi.
İbn Umer:
— Eğer sünnete uymak istersen (hutbe zamanıdır), yürüyün, dedi. Haccâc:
— Şu saat mı? diye sordu. :
İbn Umer:
— Evet, bu saat, dedi.
Haccâc:
— Beni biraz bekleyin, başımı yıkayayım, sonra çıkarım, dedi. îbn Umer devesinden indi, Haccâc çıkıncaya kadar bekledi. Haccâc çıkınca bâbamla benim aramızda yürüdü. Bu sırada ben Haccâc’a:
— Eğer sünnete uymak istersen hutbeyi kısalt, vakfeyi çabuk yap! dedim.
Bunun üzerine Haccâc, Abdullah ibn Umer’e bakmaya başladı. Bâbam Abdullah ibn Umer, Haccâc’ın bu bakış ve tereddüdünü görünce:
— Salim doğru söyledi, dedi .