1663 Âişe (radıyallahü anha) şöyle demiştir: Biz Rasûlullah’ın beraberinde Veda Haccı’na çıktık, ve umre niyetiyle ihrama girip telbiye ettik. Sonra Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Beraberinde hedy kurbânı olan, hacc ve umre niyetiyle ihram edip, telbiye eylesin. Sonra bu ikisini bitirinceye kadar ihramdan çıkmasın” buyurdu. Nihayet ben hayızlı olarak Mekke’ye geldim. Haccımızı yapıp tamamladığımızda, Rasûlullah beni Abdurrahmân’ın beraberinde Ten’îm mevkiine gönderdi. Ben oradan umre için ihrama girip, umremi yaptım. Rasûlullah: “İşte bu umre, senin yapacağın umrenin yerinedir” buyurdu. Umre niyetiyle ihrama girip telbiye etmiş olanlar, Mekke’de tavaf ve sa’yi yaptıktan sonra ihramdan çıktılar. Sonra da Minâ’dan dönmelerinin ardından hacc için diğer bir tavaf daha yaptılar. Amma (yanlarında hedy olanlarla) hacc ile umreyi (bir ihramda) cem’ etmiş olanlara gelince, bunlar bir tavaf yaptılar .