"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 1569

Ve Âişe (radıyallahü anhaa) ihrâmlı olduğu hâlde sarı boya ile boyanmış elbiseler giymiştir

Ve yine Aişe, muhatabı olan ihrâmlı kadına: Ağzına yaşmak tutunma, vers (yani alâçehrî veya Yemen zağferânı denilen bitki) ile ve zağferân ile boyanmış elbise giyme, demiştir .

Câbir ibn Abdillah da: Usfurla (yânı sarı boya ile) boyanmış şeyi, kokulandırılmış görmem, demiştir . Ve Aişe, ihrâmlı kadın için zînet takmada, siyah elbisede, gül rengi boya ile boyanmış elbisede ve ayakkabı giymede bir mahzur görmemiştir .

İbrâhîm en-Nahaî de: İhrâmlının, giymekte olduğu elbisesini değiştirmesinde bir mahzur yoktur, demiştir .

1569 Abdullah ibn Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gerek kendisi, gerek sahâbîleri saçlarını taradıkları, güzel kokular sü­ründükleri, (en güzel) izâr ve ridâlarını giydikten sonra Medine’den (öğle ile ikindi arasında Veda Haccı için) yola çıktılar. Peygamber, giyilmesi âdet olan ridâlar ve izârlardan hiçbirşeyi giymekten kimse­yi men’ etmedi. Yalnız (kokusu ve rengi) vücûda bulaşacak derecede zağferânlı libâsın giyilmesini nehyetmişti. Bu büyük hacc topluluğu, gündüzün Zu’l-Huleyfe’ye vardı. (Öğle namazını orada kıldı ve Zu’l-Huleyfe’de geceledi. Sabahleyin) Peygamber devesine bindi. Beydâ Dağı’na yükselince, Peygamber ve sahâbîleri tehlîl ve telbiye ettiler. Peygamber kurbanlık devesine kılâde (yani gerdanlık) takdı ve kur­banlık nişânıyle nişanladı. Bu telbiye ve kılâde işleri Zu’l’ka’de’den beş gün kala (ayın yirmi beşinde) olmuştu. Nihayet Zu’l-hicce’nin dör­düncü günü Peygamber Mekke’ye vardı. Beyt’i tavaf, Safa ile Merve arasında sa’y etti. Kurbanlık develerine nişan taktığı için de artık o hayvanlar kurbanlık bedene olduklarından dolayı, Peygamber ih­ramdan çıkmadı. Tavaf ve sa’ydan sonra Peygamber hacca telbiye edici olarak Mekke’nin yüksek tarafındaki Hacûn mevkiine konak­ladı, Ka’be’yi tavaf ettikten sonra, artık tâ Arafat’tan dönünceye kadar Ka’be’ye bir daha yaklaşmadı. Peygamber sahâbîlerine, Beyt’i tavaf etmelerini, Safa ile Merve arasında sa’y etmelerini, sonra da saçları­nı kısaltmalarını, bundan sonra da ihramdan çıkmalarını emreyledi. Peygamber’in bu emri, beraberinde kılâdelediği bir kurbanlığı bulun­mayan kimseler içindi. Böyle bir kimse ihramdan çıktığında, berabe­rinde zevcesi varsa, artık zevcesi kendisine halâldır (yani onunla cinsî münâsebeti halâldır). Güzel koku sürünmesi, (mu’tâd olan) elbisele­rini giymesi de halâldır .