Tâvûs ibn Keysân ile Atâ ibn Ebî Rebâh da: İki ortaktan herbiri ortaklı maldaki hisselerini bilebilirler ve ayırdedebilirlerse, zekât hususunda bu ortakların malları cem’ olunmaz, demişlerdir.
Sufyân es-Sevrî de:
İki ortaktan birisinin kırk, öbürüsünün de kırk koyunu tamâm olmadıkça, zekât vâcib olmaz, demiştir.
1474 Enes (radıyallahü anh) şöyle tahdîs etmiştir: Ebû Bekr, Rasûlüllah’ın takdîr buyurduğu zekât mikdârına dâir Enes’e şunu da yazmıştır: “Herhangi iki karışık sürüden oluşan ortaklı bir sürünün zekâtı hususunda, bu karışık sürünün iki sahibi, kendi aralarında adalet gereğince birbirlerine müracaat ederler”.