1426- Bize Alî tahdîs etti. O Hüşeym’den şöyle dediğini işitmiştir: Bize Husayn haber verdi ki, Zeyd ibnu Vehb şöyle demiştir: Ben Rebeze’ye uğradım. Orada Ebû Zerr ile karşılaştım. Ona: Seni bu menziline indiren nedir? dedim. Ebû Zerr (radıyallahü anh) şöyle dedi: Ben Şam’da bulunuyordum. “… Altını, gümüşü biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlar, işte onlara elemli bir azâbı muştula… ” (et-Tevbe: 34) âyetinin tefsiri hakkında Muâviye ile ihtilâf ettim. Muâviye: Bu âyet Kitâb ehli hakkında indi, dedi. Ben de: Bu âyet hem bizim hakkımızda, hem de Kitâb ehli hakkında indi, dedim. Bu konuda benimle onun arasında bir niza’ oldu. Muâviye, Usmân’a bir mektûb yazıp beni şikâyet etti. Bunun üzerine Usmân da bana, Medine’ye gel diye mektûb yazdı. Medîne’ye geldim. İnsanlar beni bundan evvel hiç görmemişler gibi, yanımda toplanıp çoğaldılar. Ben bu hâli Osmân’a söyledim. Usmân bana: İstersen bir kenara çekilirsin ve yakın bir yerde olursun, dedi. İşte beni bu menzile indiren hâdise budur. Eğer benim üzerime bir Habeşli’yi emîr ta’yîn etmiş olsaydılar, ben muhakkak onu dinler ve itaat ederdim.