Kabir içindeki oyuğa lahd denilmesi, onun kabrin bir tarafındaki meyl olmasından dolayıdır. Her zulm edici, mülhiddir (yani hakktan meyledîcîdir). “Mültehad” (el-cinn: 22, el – kehf 27), meyl edip sığınılacak yerdir. Eğer kabir bir yana meyilsiz olarak dümdüz olsaydı, o bir darîh, yani yerde düz bir çukur ve yarıktan ibaret olurdu.
1360 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)’tan (o, şöyle demiştir): Rasülullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Uhud şehîdlerinden iki kişiyi bir örtecek yer içinde, yani bir kabir içinde birleştiriyordu. Sonra: “Bunların hangisi Kur’ân’ı daha çok öğrenmiştir?” diye sorardı. Bu iki şehîdden birine işaret edilince onu kabirdeki lahdin içinde önce geçirir ve: “Ben bu şehîdler üzerine bir şahidim” buyurup, onları yıkamadığı ve üzerlerine cenaze namazı kılmadığı hâlde, şehîdlerin kendi kanları içinde gömülmelerini emreyledi.