"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 1281

1281 Ubeydullah şöyle demiştir: Bana Nâfi’, ibn Omer’den tahdîs etti (o, şöyle demiştir): Abdullah ibn Ubeyy öldüğü zaman oğlu Abdullah, Peygamber’e geldi ve: Yâ Rasûlallah! Gömleğini bana ver de Bâbamı onun içinde kefenleyeyim; namazını da Sen kıldır ve onun için mağfiret isteyiver, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdullah’a kendi gömleğini verdi ve: “Cenaze hazırlanınca bana haber ver de namazını kılayım” buyurdu. Müteakiben Abdullah cenazenin hazırlandığını Peygamber’e bildirdi. Peygamber onun cenaze namazını kıldırmaya davrandığında Omer (radıyallahü anh) Peygamber’i çekti ve: (Yâ Rasûlallah!) Allah seni münafıklar üzerine namaz kılmaktan nehyetmedi mi? dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) “Ben iki tercih etme arasında serbestim (yani istiğfar etmekte ve etmemekte muhayyerim). Allah Taâlâ: “Onlar için istiğfar et yahut istiğfar etme. Eğer onlar için yetmiş defa istiğfar dahi etsen, yine Allah kendilerini kafiyyen mağfiret etmiyecektir (Tevbe: 80) buyurdu” diye cevâb verdi. Ve Rasûlüllah, Abdullah ibn Ubeyy’in cenazesine namaz kıldı. Bunun üzerine: “Onlardan ölen hiçbir kimse üzerine dua etme; (defn veya ziyaret için) kabrinin başında da dikilme. Çünkü onlar Allah’ı ve Rasûlü’nü inkâr ile kâfir oldular ve onlar fâsıklar olarak öldüler” (et-Tevbe: 84).