Ve Hasen el-Basrî: Beşinci bez ki, ölü yıkayıcı gömleğin altından olmak üzere, uylukların aşağısını ve yukarısını bununla sarıp bağlar, demiştir.
1273 Bize İbnu Cureyc haber verdi. Ona da Eyyûb haber verip şöyle demiştir: Ben Muhammed ibn Sîrîn’den işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah ile bey’at etmiş Ensâr kadınlarından biri olan Ümmü Atıyye Basra’ya geldi. Basra’daki bir oğluna yetişip görmek üzere ansızın geliyordu; fakat ona yetişememişti. İşte o zaman bize tahdîs edip şöyle dedi: Biz Peygamber’in kızını yıkama hâlinde iken yanımıza Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) girdi de: “Onu su ve sidr ile üç yahut beş, yahut gerekli görürseniz bundan daha fazla sayıda yıkayınız. Son yıkayışta kâfur kullanınız. Yıkamayı bitirdiğiniz zaman bana bildiriniz” buyurdu. Ümmü Atıyye dedi ki: Biz yıkamayı bitirince Peygamber bize hıkvesini (yani izârını) attı da: “Bu izan o kıza iç gömleği yapın” buyurdu. Eyyûb dedi ki: Muhammed ibn Sîrîn bunun üzerine bir şey ziyâde etmedi Yine Eyyûb: Bu yıkanan kız, Peygamber’in hangi kızıdır bilmiyorum, dedi. Ve yine Eyyûb: İş’âr, yıkayıcı kadınlar o kızı bu izâr içine sardılar demektir. (Tâbiîler’in ölüler bilgisinde en âlim olanı) Muhammed ibn Sîrîn de işte böyle kadın cenazesine boydan boya iç gömleği giydirilmesini ve izâr bağlanmamasını emreder idi, demiştir.