Ve Enes ibn Mâlik ile Hasen el-Basrî, iki sehv secdesi akabinde, teşehhüd okumaksızın selâm vermişlerdir.
Katâde de: Sehv secdesi yapan teşehhüd okumaz» demiştir.
1238 Muhammed ibn Sîrîn’den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den şöyle haber verdi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki rek’attan ayrıldı. Zu’l-Yedeyn ona: Yâ Rasûlallah, namaz mı kısaldı, yoksa unuttun mu? dedi. Rasûlüllah: “Zu’l-Yedeyn doğru mu söyledi?”buyurdu. İnsanlar: Evet, doğru söyledi, dediler. Bu cevâb üzerine Rasûlüllah kalktı ve sonuncu rek’atı da kıldırdı. Sonra selâm verdi. Sonra tekbîr alıp secdeye vardı. Her zamanki sucûdu kadar yahut daha uzun müddet secdede kaldı. Sonra başını kaldırdı.