Ve Katâde: Namaz kılan bir kimse (hırsız tarafından) elbisesinin alındığını görse, namazı bırakıp o hırsızın ardından gider, demiştir.
1221 Bize el-Ezrak ibnu Kays tahdîs edip şöyle dedi: Bizler el-Ahvâz mıntıkasında Harûriyye fırkası ile harb ediyorduk. Bu harb günlerinde ben, bir nehir kenarında (yahut yamacı üzerinde) bulunuyordum. Baktım ki, birisi orada binek hayvanının gemi elinde olduğu hâlde namaz kılıyor. Namaz kılarken hayvan o zâtı çekiştirmeye; o da hayvanının ardından gitmeye başladı. Râvî Şu’be: Bu namaz kılan zât Ebû Berze el-Eslemî (radıyallahü anh)’dir, demiştir. İşte Ebû Berze’nin namaz içindeki bu hâlini gören, Hâricîler’den bir adam: Yâ Allah, şu ihtiyara cezasını ver! diyordu. O ihtiyar (yani Ebû Berze) namazı bitirince (o Haricîye karşı) şöyle cevâb verdi: Ben senin sözünü işittim. Ve yine ben Rasûlüllah ile beraber altı yahut yedi yahut sekiz gazvede bulundum. Ve Rasûlüllah’ın (namazda ve diğer hususlarda insanlara dâima) kolaylaştırma gösterdiğine şâhid oldum. Şimdi benim bu hayvanın hareketine engel olmaklığım, onu başıboş bırakmaklığımdan bana daha sevgilidir. Çünkü bırakılınca hayvan kendi yemliğine dönecek ve o takdirde bana meşakkat ve zorluk olacaktır.