"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 854

854 Zeyd ibn Hâlid el-Cuhenî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hudeybiye’de geceleyin yağan yağmurdan sonra bize sabah namazı kıldırdı. Namazdan çıkınca yüzünü cemâate döndürdü de: “Azız ve Celîl olan Rabb’imzin ne buyurduğunu bilir misiniz?” dedi. Sahâbiler: Allah ve Rasûlu en bilendir, dediler. Rasûlüllah dedi ki: “Allah: Kullarımdan kimi bana mü’min, kimi kâfir (olarak) sabaha erişti. Her kim Allah ‘ın fadl ve rahmeti ile üzerimize yağmur yağdı dedi ise, işte o baha îmân etmiş, yıldıza îmân etmemiştir. Her kim de fulân ve fulân yıldızın nev’i (yâni batıp doğması) ile üzerimize yağmur yağdı dediyse işte o, bana îmân etmemiş, yıldıza îmân etmiştir” buyurdu.