852 Bize Sufyân es-Sevrî, Abdulmelik ibn Umeyr’den; o da Mugîre ibn Şu’be’nin kâtibi Verrâd’dan tahdîsetti. Verrâd şöyle dedi: Mugîre ibn Şu’be, Muâviye’ye yazdığı bir mektûbda bana şöyle imlâ etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) her farz namazdan sonra: “Lâ ilahe ile’llâhu vehdehu la şerike lehu. Lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdu ve huve alâ külli şey ‘in kadîr. Allâhumme la mania limâ a’tayte velâ mu’tiye lima mena’te velâ yenfau ze’l-ceddi minke’l-ceddu (= Yegâne Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur.’Hamd O’na mahsûstur. Her şeye kudreti yeten de O’dur. Yâ Allah, Sen’in verdiğine mâni’ olabilecek hiç yok; vermediğini verebilecek de hiç yok. Zenginlik sahibinin zenginliği ve bahtı, Sen’in lûtfun ve ihsanın yerine geçip de kendisine fâide veremez)” der idi. Ve Şu’be, Abdulmelik’ten de bu hadîsi rivayet etti. Ve yine Şu’-be, el Hakem’den; o da el-Kaasım ibnu Muhaymira’dan; o da Verrâd’dan olmak üzere bu hadîsi rivayet etti. el-Hasen el-Basrî: Bu “el-Ceddu”, zenginliktir, dedi.