821- Bize Mûsâ tahdîs edip şöyle dedi: Bize Hemmâm ibn Yahya, Yahya ibn Ebî Kesîr’den; o da Ebû Seleme’den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Ebû Saîd Hudrî’ye gittim de: Bizimle hurmalığa doğru çıkmaz mısın, orada konuşalım? dedim. Çıktı. Râvîdedi ki: Ben ona Kadir Gecesi hakkında Peygamber’den işittiğini bana tahdîs et, dedim. O şöyle dedi:
Rasûlüllah ramazânın ilk on gününde i’tikâf etti. Biz de O’nunla beraber i’tikâf ettik. Sonra O’na Cibril geldi de: Aradığın şey önündedir, dedi. Rasûlüllah ortadaki on gün için de i’tikâf etti. Bizler de O’nunla beraber i’tikâf ettik. Yine O’na Cibrîl geldi ve: Aradığın şey önündedir, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ramazânın yirminci gününün sabahında ayağa kalktı, bir hutbe îrâd ederek şöyle buyurdu: “Peygamber’le beraber kim i’tikâf ediyorsa (i’tikâf yerine) dönsün. Çünkü bana Kadir Gecesi gösterildi. Fakat sonra unutturuldum. Kadir Gecesi son on gün içindeki tek sayılı gecededir. Ben (rü’yâda) kendimi çamur ve su içinde secde eder hâlde gördüm “. Râvî dedi ki: Mescidin tavanı hurma ağacından idi. Biz gökde bir şey görmüyorduk. Akabinde bir bulut parçası geldi. Yağmura mazhar kılındık. Peygamber bize namaz kıldırdı. Ben Rasûlüllah’ın alnı üzerinde ve burnunun ucunda çamur izini gördüm. Bu çamur ve su izi, Peygamber’in gördüğü rüyânın tasdiki, yani te’vîlidir.