Peygamber vefat etmiş olduğu hastalığı sırasında kendisi oturduğu halde insanlara (ayakta) namaz kıldırdı.
İbnMesud: “Biri imamdan önce secdeden başını kaldırdığında hemen döner, başını kaldırdığı zaman kadar secdede durur, sonra imama tabi olur”demiştir.
Hasen Basri, imamla beraber iki rekat kılıp da secdeye muktedir olamayan kimseler hakkında: “Böylesi sonuncu rekat için iki secde yapar, sonra birinci rekatı secdeleriyle birlikte kaza eder” demiştir.
Bir secdeyi unutup da nihayet kıyama başlayan kimse hakkında da: ” (Kıyamı atıp) secde eder” demiştir.
691 Bize Zaide, Musa ibn Ebi Ayşeden; o da Abdullah ibn Utbenin oğlu Ubeydullahtan tahdis etti. O şöyle demiştir: Ben Ayşenin yanına girdim de: Resulallahın hastalığından bana anlatır mısın? Dedim. Ayşe: Evet anlatırım, diyerek şöyle devam etti: Peygamber ağırlaştığı zaman:
“İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır (ya Resulallah), onlar seni bekliyorlar, dedik. “Öyleyse benim için leğene su koyunuz buyurdu. Ayşe dedi ki: Oturup yıkandı. Sonra kalkmaya davranırken bayıldı. Sonra ayıldı. Yine: İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır ya Resulallah, onlar seni bekliyorlar, dedik. “Benim için leğene su koyun” buyurdu. (Koyduk) oturup yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken yine bayıldı. Sonra ayıldı. Yine: “İnsanlar namazı kıldılar mı?” diye sordu. Biz: Hayır ya Resulallah, onlar seni bekliyorlar, dedik. “Benim için leğene su koyun” buyurdu. (Koyduk), oturup yıkandı. Sonra kalkmağa davranırken bayıldı, sonra ayıldı. Yine: “İnsanlar namazı kıldılar mı?” dedi. Biz: Hayır ya Resulallah, onlar seni bekliyorlar, dedik. O sırada insanlar mescidin içinde toplanmışlar, yatsı namazı için Peygamberi bekleyip duruyorlardı. Bunun üzerine Peygamber, insanlara namaz kıldırması için Ebu Bekre haber gönderdi. Haberci elçi Ebu Bekre gitti de: Resulallah sana, insanlara namaz kıldırmanı emrediyor, dedi. Ebu Bekir -ki o, yüreği yufka bir zat İdi- Omere: Ya Ömer, insanlara sen namaz kıldır, dedi. Omer ona hitaben: Buna sen daha haklısın, dedi. Sonra Resulallah kendinde bir hafiflik hissetti de, birisi Abbas olan iki adam arasında öğle namazı için dışarıya çıktı. Ebu Bekir de bu sırada insanlara namaz kıldırıyordu. Ebu Bekr, Peygamberi görünce mihrabdan geri çekilmeye davrandı. Peygamber ona “Geriye çekilme” diye işaret etti ve: “Beni onun yanıbaşına oturtunuz” buyurdu. Onlar da kendisini Ebu Bekrin yanına oturttular. Ravi dedi ki: Ebu Bekr, Peygamberin namazına, insanlar da Ebu Bekrin namazına uyarak ayakta, Peygamber de oturduğu halde namaz kılmaya başladılar.
Ravi Ubeydullah ibn Abdullah şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Abbasın yanına girdim de: Peygamberin hastalığı hakkında Ayşenin bana söylediklerini sana arzedeyim mi? dedim. Söyle, dedi. Ben de Ayşenin hadisini ona arzettim. İbn Abbas o hadisten hiçbir şeyi inkar etmedi. Şu kadar ki, İbn Abbas: Abbas ile beraber olan o ikinci kimsenin ismini Ayşe sana söyledi mi? dedi. Hayır, dedim. İşte o, Ali ibn Ebi Talib idi, dedi.