483 Bize Mûsâ ibn Ukbe tahdîs etti. Ona da Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) umreye gittiği zamanlarda ve Veda Haccı’na çıktığı vakitte Zu’l Huleyfe’de , (evvelce) Zu’l-Huleyfe’deki mescidin yerinde bulunan bir mugaylân ağacı altında (bineğinden inip) konaklardı. (Keza) güzergâhı o yola uğrayan bir gazadan, ya haccdan ya umreden döndüğünde Batn Vâdî’den ki Vâdî’l-Akîk’tir iner. Batn Vâdî’nin üstüne çıkınca da vâdînin ağzında ve doğu cihetindeki bathâya (yânı kumsal yere) konar, gecenin sonunda oracıkta sabah oluncaya kadar mola verirdi. (Gece istirahatgâhı işte orası olup) ne taş mescidin yanında, ne de üzerinde (öteki) mescid binası olan kaya tepe idi. – (Abdullah ibn Omer’den rivayet eden râvî der ki:) Orada Abdullah ibn Omer’in namaz kıldığı yerde, içinde (müteaddid) kum yığınları olan bir halîc (yânı derin bir vâdî girintisi) vardı ki, Rasûlüllah orada namaz kılarmış. Seyller bathâda (ki kumları getire getire) halîcdeki kum yığınlarını düzleyip, Abdullah ibn Omer’in namaz kıldığı o yeri belirsiz etti.