Ve Behz ibn Hakîm, babası Hakîm’den; o da dedesinden; o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den (olmak üzere): “Allah, kendisinden haya edilmeğe insanlardan daha haklıdır,” dedi.
279 Bize Abdurrazzâk, Ma’mer’den; o da Hemmâm ibn Münebbih’ten; o da Ebû Hureyre’den tahdîs etti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İsrâîl oğulları çıplak olarak, birbirlerine baka baka yıkanırlardı. Mûsâ ise yalnızca yıkanırdı. İsrail oğulları: Allah’a yemin olsun, Musa’yı bizimle birlikte yıkanmaktan men eden, ancak O’nun kasığının çıkık olmasıdır, derlerdi. Mûsâ bir defa yıkanmağa gitti, elbisesini de bir taşın üstüne koydu. Akabinde taş elbisesini alıp kaçtı. Mûsâ: Ey taş elbisemi, ey taş elbisemi! Diyerek taşın arkasından koştu. Nihayet İsrâîl oğulları onu (çırılçıplak) gördüler de: Vallahi Musa’da hiçbir kusur yokmuş, dediler. Ve Mûsâ elbisesini aldı da taşı dövmeğe başladı.”
Ebû Hureyre: Vallâhî o taşta muhakkak altı yahut yedi dövme izi kalmıştır, dedi.