Ebû’l-Âliye de: Ayağımın üzerine mesh ediniz, çünkü o hastadır, demiştir.
244 Bize Sufyân ibn Uyeyne, Ebû Hâzım (135)’dan haber verdi. O da Sehl ibn Sa’d es-Sâidî (91)’den işitmiştir (şöyle ki): Benimle Sehl’in arasında hiçbir kimse yok iken (yani birbirimize o kadar yakın bulunurken) insanlar Sehl’e: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yarası ne ile tedâvî edildi? diye sordu. Buna cevaben Sehl şöyle dedi: Bunu benden ziyâde bilen kalmadı. Alî, kalkanı ile su getiriyor, Fâtıma da Peygamber’in yüzündeki kanı yıkıyordu. Ve (sonra) bir hasır parçası alınıp yakıldı ve yarası onunla dolduruldu.