Yüce Allah’ın… Veya içinizden biri helâdan gelmişse… ” ( Mâide:6)
Ve Atâ ibn Ebî Rebâh, arkasından kurt yahut zekerinden bit gibi bir haşere çıkan kimse hakkında: Tekrar abdest alır, dedi.
Câbir ibn Abdillah: Namaz içinde güldüğü zaman namazı tekrar kılar, fakat tekrar abdest almaz, dedi.
Hasen Basrî: Saçından veya tırnaklarından kesip alsa yahut mestlerini çıkarsa kendisine abdest almak lâzım gelmez, dedi.
Ebû Hureyre: Abdest almak ancak (abdesti bozacak) bir hadesten dolayı lâzım gelir, demiştir.
Câbir’den zikredilir ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zâtu’r-Rıkaa’ gazvesinde idi; derken bir adam (yani Abbâd ibn Bişr) bir ok ile vuruldu. Kendisinden çok kan aktı; bu vaziyette rükû’ ve secde edip namazına devam etti.
Hasen Basrî: Müslümanlar yaraları içinde namaz kılmakta devam etmişlerdir, dedi.
Tâvûs ibn Keysân, Muhammed ibn Alî (yani Hüseyn’in torunu Muhammed Bakır), Atâ ve Hicaz ehli: Kan (çıkmak)da abdest almak yoktur, dediler.
İbn Omer küçük bir yarayı sıktı da ondan kan çıktı. Kendisi bundan dolayı abdest almadı (ve namaz kıldı).
İbn Ebî Evfâ (87), namazda iken kan tükürdü de namazına devam etti.
İbn Omer ve Hasen Basrî, kan aldıran kimse hakkında, kendisine sâdece kan aldırma yerlerini yıkamak lâzım gelir, dediler.
176 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Bir kul, namazı bekleyerek abdestini bozmadan mescidde bulunduğu müddetçe hep namazdadır”. (Ebû Hureyre bu hadîsi söyleyince) yabancı bir adam: Hades (yani abdesti bozan) nedir yâ Ebâ Hureyre? diye sordu. Ebû Hureyre de, sesli yellenmeyi kasdederek, sestir, dedi.