159 Bana İbrâhîm ibnu Sa’d, ibn Şihâb’dan tahdîs etti ki, ona da Ata ibn Yezîd haber vermiştir. Ona da Usmân’ın himayesinde bulunan Humrân (75) haber vermiştir. Humrân, Usmân ibn Affân (radıyallahü anh)’ı şu hâlde görmüştür: Usmân bir defa bir su kabı istedi. Müteakiben avuçları üzerine üç defa su döküp onları yıkadı. Sonra sağ elini kabın içine sokup (su alarak) ağzını çalkaladı ve burnuna su verdi. Sonra yüzünü ve dirseklere kadar ellerini üç kerre yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra iki ayağını topuklara kadar üç kerre yıkadı. Ondan sonra: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Her kim şu benim abdest alışım gibi abdest alır, sonra içlerinde kendi nefsine tahdîs etmeksizin -yani kendini zihnen hâtıralar ve hayâller ile işgal etmeksizin- iki rek’at namaz kılarsa, geçmiş (küçük) günâhları mağfiret olunur” buyurdu, dedi.
160- Ve yine İbrahim (ibn Sa’d)’den; (ki) o şöyle dedi: Salih ibn Keysân dedi ki: İbn Şihâb şöyle dedi: Ve lâkin Urve (ibn Zubeyr), Humrân’dan şöyle tahdîs ediyordu.: Usmân (radıyallahü anh) abdest alıp tamamlayınca şöyle dedi: Size bir hadîs söyleyeyim ki, Allah’ın Kitabı içinde bir âyet olmasaydı onu size söylemezdim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim, şöyle buyuruyordu: “Hiçbir kimse yoktur ki, abdest alsın ve abdest alışını güzel yapsın, sonra (farz olan) namazı kılsın da o abdest ile (daha sonraki) namazı kılıncaya kadar (geçen zaman içindeki) günahları mağfiret edilmesin”.
Râvî Urve der ki: (Usmân ibn Affân’ın dediği) âyet “Hakikat, indirdiğimiz o açık âyetlerimizi ve doğruyu -biz Kitâb’da insanlara onu pek aşikâr bir surette bildikten sonra- gizliyenler, işte onlara hem Allah lânet eder ve hem lânet etmek şânından olanlar la’net eder” (Bakara: 2/159) âyetidir.