"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 53

53- Bize Aliyyu’bnu’l-Ca’d (230) tahdîs edip şöyle dedi: Bize Şu’be, Ebû Cemre ed-Dab’î (128)’den haber verdi. Ebû Cemre şöyle dedi: Ben İbn Abbâs’ın maiyyetinde oturuyordum; İbn Abbâs beni kendi seririnin üzerine oturtur idi. Bana: Benim yanımda ikaamet et, sana kendi malımdan bir hisse ayırayım, dedi. Bunun üzerine ben onun maiyyetinde iki ay ikaamet ettim. Sonra İbn Abbâs şöyle dedi: Abdu’l-Kays hey’eti (Bahreyn taraflarından) Peygamber’in yanına geldikleri zaman, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

– Sizler kimlerdensiniz, yahut: Nerenin hey’etisiniz? diye sordu. Onlar:

– Biz Rabîa kabîlesindeniz, dediler.

– Hoş geldiniz, Allah sizleri utandırmasın, pişman etmesin, buyurdu.

Bunun üzerine:

– Yâ Rasûlallah, biz sana yalnız haram ayda gelebiliriz. Seninle aramızda kâfir olan Mudar kabilelerinden şu topluluk vardır. O hâlde bize kestirme bir şey emret de geride kalanlarımıza haber verelim; o sebeble de cennete girelim, dediler. Peygamber’e içkileri de sordular.

Peygamber onlara dört şey emretti, dört şeyden de nehy etti. Onlara yalnız Allah’a îmân ile emrettikten sonra:

– Yalnız Allah’a îmân etmek ne demektir, bilir misiniz? diye sordu.

Onlar:

– Allah ve Rasûl’ü en iyi bilendir, dediler. Peygamber:

– “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şehâdet, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı eda etmek, ramazân orucunu tutmak ve ganimetin beşte birini vermenizdir” buyurdu.

Keza onları dört şeyden, yâni hantem, dubbâ’, nakîr, müzeffet (denilen kaplara hurma yahut üzüm şırası koymak)ten nehyetti. İbn Abbâs’ın müzeffet yerine mukayyar dediği de rivayet edilmiştir.

Bunun ardından Rasûlüllah o hey’et ferdlerine:

-“ Bu emrettiklerimi iyice belleyiniz ve bunları arkanızda bıraktığınız kimselere haber veriniz” buyurdu.