Avesta alfabesi özellikle Pehlevice yazının sessiz harflerine dayalı kutsal metinlerin kaydedilmesi için oluşturulmuş, ancak aksine fonetiktir. Muhtemelen, bundan önce kutsal metinler başka, kaydedilmemiş bir alfabeyle yazılmıştı. Avesta’nın yazılmış olduğu dil daha MÖ birinci binyılın ilk yarısında sadece duaların okunması ve törenlerin yerine getirilmesi için kullanılıyordu.
Metinlerin yazıya geçirilmesinden önce şifahen aktarılmıştı. Avesta’nın dil açısından en eski bölümü “Gathalar” dır Yasnanın bir parçası olan ve yazarının Zerdüşt olduğu düşünülen ilahiler. Diğer bölümler gibi Gathalar da vezinlidir. Gathalar didaktik vaazlar ve Ahura Mazda ile Ameşa Spentaların yüceltilmelerini içerir. “Yedi bölümün Yasnası” denilen “Yasna”nın yedi bölümü, özellikle Bölüm 52 dil bakımından bunlara yakındır.
Bu eski metinlerin biraraya gelmiş haline “Kıdemli Avesta” denilmekte. Zerdüşt dini öncesine ilişkin bazı bilgi kırıntıları görülebilir. Bazı Avesta ilahileri dil açısından değil de içerik bakımından eski olarak nitelenmektedir. Bunlar, Aredvi Süra Anahita , Tiştar, Mithra, Fravasi, vs. gibi İlahi varlıklara adanmış olup, II. Cyrus döneminde (MÖ 559-530) Zerdüşt pantheonuna dahil edilmişlerdir.