"Enter"a basıp içeriğe geçin

Marduk Kendini Tanrı İlan Ediyor – Sümer Tabletleri

İnanna’nın genişleme planlarına karşı hamle olarak, diriliş ve ölümsüzlük meseleleri üstünde derin derin düşündü. İlahi tanrılık düşüncesi, kendisini büyük tanrı olarak ilan etmek pek cazip geliyordu! Neredeyse Dünyalı sayılacak Gılgamış’a izin verilenlere kızmıştı Ra. Ama kralların ve halkın sadakatini elde tutmak için pek zekice bir yol, diyordu buna: Yarı tanrılara ölümsüzlük kapıları gösteriliyorsa eğer, bu benim bölgemdeki krallar için geçerli olmalı!

İkinci bölgede Ra olarak bilinen Marduk şunları söyledi kendine: bölgemin kralları Neteruların çocuklarından ola, ölüm sonrasında yolculuk etsinler Nibiru’ya! Böyle ilan etti Ra kendi diyarına. Mezarları doğuya bakacak şekilde inşa etmeyi öğretti krallara. Rahip katiplere uzun bir kitap yazdırdı; ölüm sonrası yolculuğu anlattı ayrıntılarıyla.

(Doğu ezoterizmde önemli bir yöndür. Güneş’in doğduğu yön olması nedeniyle Tanrı’yı ya da Tanrısallaşmış, ermiş ya da üst makamlardaki ruhani kişileri temsil eder. Onlar doğuda otururlar. Tüm yönlere ışık saçarlar. Oysa gerçekte doğu sadece Mezopotamya’yı göstermesi açısından seçilmiş bir yöndür. Bundan öte bir anlamı yoktur. Aslına bakarsak evrende yön yoktur, yukarı aşağı yoktur, sadece hiçlik vardır.

Duat‘a, göksel sandallar yerine nasıl ulaşacağı, Söndürülemez yıldıza yolculuk etmek üzere gökyüzüne merdivene nasıl çıkılacağı, yaşam bitkisinden nasıl yenilip gençlik sularından nasıl kana kana içileceği anlatılıyordu bu kitapta. Rahiplere tanrıların Dünya’ya gelişlerini öğretti Ra. Yaşamın görkemidir altın, dedi onlara. Tanrıların kanı canıdır, dedi Ra, krallara. Abzu’ya ve aşağı bölgeye seferler düzenleyip altın elde etmeleri talimatı verdi onlara.)