Şimdi bu, ikinci ve üçüncü bölgelerin nasıl kurulduklarının ve Ningişzidda’nın nasıl sürgün edildiğinin ve Aratta’nın Urug-ki’yi tehdit edişinin hikayesidir. Marduk, çok uzun bir süre sonra, iki darlık diyarına döndüğünde Ningişzidda’yı buldu idarenin başında; diyarın yüce efendisiydi Ningişzidda. Dünyalılarla evlenen Anunnakilerin soyunun da yardımıyla Ningişzidda ülkeyi denetliyordu.
Bir zamanlar Marduk’un planladığı ve yapılması talimatını verdiği her şey Ningişzidda tarafından alt üst edilmişti. Bu olup bitenler de nedir, diye yanıt istedi Marduk, Ningişzidda’dan. Saklı şeyleri tahrip etmekle suçladı Marduk, Ningişzidda’yı ve Horon’u çöle, hiç suyun olmadığı, hiç bir cinsel eğlencenin bulunmadığı sonsuz bir yere göndermekle. İki erkek kardeş bir velvele kopardılar, sert sözlerle tartışarak birbirlerine girdiler.
Sakınasın, bu yer benim hakkım, dedi Marduk, Ningişzidda’ya. Sen yalnızca yerime bakıyordun, bundan böylevekilim olabilirsin ancak. Ama isyana meyledeceksen eğer, başka bir diyara gitmelisin. İki darlık diyarında üç yüz elli yol boyunca didişti iki erkek kardeş. Üç yüz elli yol boyunca ülke kargaşa içinde, iki kardeş arasında bölünmüş kaldı. Sonra babaları Enki şöyle dedi Ningişzidda’ya: